Akşamları eve gidiyorum, yemek yoksa yemek hazırlıyorum. Yiyoruz, topluyoruz. Sonra salona geçiyoruz. Hiç kimse ilgilenmese bile teleizyonu açıyoruz. Sonra ben telefona gömülüyorum uyuya kalana kadar. Eşim de bilgisayarında kendi işlerine bakıyor. Ben bu kadar çok yapmak istediğim şey varken neden oturuyorum? Vaktimle ne yapıyorum? Bebiş doğunca çok ararsın bugünlerini, o boş akşamlarını. Yapmak istediğin hiç mi bir şey yok? Hem kendine bir şeyler katacağın hem de zamanını verimli geçirebileceğin?
İnternette biraz araştırma yaptım ama malesef tabii ki kimse şunları yapabilirsin demiyor. Demeyecek de. Nasıl bir şey istiyorum biliyor musunuz. Akşamları birer saatimi ayırayım, bir yerlerde ufak ufak bir şeyler oluşsun. Mesela youtube vloggerlar var hani. Gittikçe kanalları oluşuyor falan. Onun gibi. Bu bloga yazıyorum ama günlük gibi görüyorum ben burayı. Çoğu yazılarım kendi sıkıcı hayatımdan ibaret. Görsel olarak bi numara yok, bilgi desem değil. Bittiğinde okuyana hiçbir şey katmayan uzun uzun yazılar haline geldi son zamanlarda. Bunun gibi böyle geriye dönüp bakınca vay be yapmışım diyeyim. Şimdi yüksek lisans bitecek ya kısmetse. Yeni bir uğraş arıyorum monoton hayatıma.
Yapmak istediklerim diye bir liste bırakayım şuraya. Belki yazarken aklıma bir şey gelir.
* Kitap okumak. Biliyorum çok klasik. Ama eskiden acayip kitap okurdum. Giderek azaldı ve akıllı telefona geçmemle serviste değerlendirdiğim o dakikalar da heba oldu. Günde on sayfa okuyayım ama yeter ki hergün okuyayım.
* Yeni şeyler öğrenmek. Çok genel bir tanım oldu. Ne kastediyorum, böyle başkalarının yapıp da benim aklıma gelmeyen, ben de yapsam ne güzel olurmuş diyebileceğim şeyler öğreneyim. Kendime bir şeyler katayım.
* Örgü örmek. Ama gerçekten doğru düzgün kazaklar öreyim. Kendime, eşime, bebişime hırkalar bereler eldivenler öreyim ve ördüklerim giyilebilir gibi olsun hazır giyim gibi olsun.
* Dikiş dikmek. Bu da örgü örmek gibi hep isteyim hiç yapamadığım bir şey oldu. Kendime elbiseler etekler bile diksem bana yeter.
* Kitap seslendirme. Bu da bir zamanlar çok istediğim ama hiç yapamadığım bir şey oldu. Rabbimin lütfettiği bu gözleri mahrum olanlar için kullanma fikri bana çok mantıklı gelmişti. Bunu tekrar düşünebilirim.
* Tarım konusunda kendimi geliştirmek. Bu elin memleketlerinin alıp başını gittikleri haberini aldığımda en azından kendi evimde kendi yiyeceğim sebzeleri yerleştireyim dedim. Balkonda domatesim olsun, biberim olsun en azından. Mutfak tezgahımda nane, maydonoz yetiştireyim dedim. Bu bahar yine niyetliyim. Bebiş doğmadan en azından dikebilirsem fidanları büyümüş olursa sonrası sadece göz kulak olmak olacak diye umuyorum. Bu işin inceliklerini de öğrenmek istiyorum. İlerde bahçeli evim olursa da bahçeme ekerim artık.
* İşim konusunda kendimi geliştirmek. Son senelerde hep ilk senelerde öğrendiklerimin ekmeğini yiyorum ve yeni hiçbir şey öğrenmiyorum diye hissediyorum. Bu konuda dünyadaki gelişmeleri takip etmekle birlikte hali hazırda olan teknolojileri de en azından elimde tool'lar varken deneyeyim istiyorum. Bir daha ya fırsatım olur ya olmaz kim bilir.
* Yeni bir bölüm okumak. Beni özgür bıraksalardı ne olurdum? Ne okumak isterdim ne iş yapmak isterdim? Uzaktan okuyabileceğim ya da açık öğretimden böyle bir bölüm bulursam gerekirse 10 yılda bitsin ama okumak istiyorum. Bu bebeğin gelmesiyle biraz zora girecek bir iş. Bakacağız.
* Moda, kişisel bakım ve trendler konusunda uygulayamasam da en azından takip etmek. Bu da şimdiye kadar çok yapmadığım bir şey. Hiçbir zaman şık şıkıdım olmadım. Bir düğüne giderken adam akıllı bir makyaj bile yapamıyorum. En azından kendime yetecek kadar giyim kuşam trendlerini takip edeyim, bir stilim olsun. Hafif bir makyaj yapabileyim vs...
Aklıma başka şeyler gelirse onları da eklerim inşallah. Allah zamanımızı bereketlendirsin, işlerimizi kolaylaştırsın. Dünya yüküne ne kadar dalarsak o kadar altından kalkılmıyor...