22 Eylül 2016 Perşembe

Bebişimle 6. Hafta

      Son yazıdan sonra hemen kalkıp doktora gittik. Kese oluşmuş dedi, 4 haftalıkmış o zaman. Şimdi 6. haftaya girdik! Bu haftasonu gidip kalbi atıyor mu diye bakmamız gerekiyor fakat ben tabi bu kadar dolu olacağını tahmin etmediğimden çıkar çıkmaz bir randevu ayarlamamıştım. Malesef doktorumuzun bütün randevuları dolu bu hafta. Ama görmem de lazım merak ediyorum acaba kalbi atmaya başladı mı kuzumun. Başka doktora gitsem diyorum, bu sefer kendi doktorumuz takip edemeyecek. Annenin salaklığına geldi bebeğim bu hafta görüşemeyeceğiz sanırım:(
   
       Bu arada karnım çıktı mı bilemiyorum, öncesinde de bu kadardı zaten bence. Ama bir şişlik olduğu kesin. Bu kadar çabuk görür müyüm belirtileri diye inanamasam da yorgunluktan gözümü açamıyorum. Akşam 9 oldu mu haydi çocuklar uykuya yazısı gibi bir yazı geçiyor gözümün önünden. Sabah 5.45'te kalkıyorum. 12 saat uyuyorum, 10 saat de işe gel, çalış, eve git döngüsü. 2 saat yaşıyorum bu aralar:) yeter de artar bile. Alıştık artık bu yoğunluğa. Hayatımız bu işte, işyeri bizim evimiz. İş arkadaşlarımızı ailemizden çok görüyoruz. Neyse yine dertlenmeye başlamayayım.

       Evi taşıyacaktık o ne oldu sahi? Haftaiçi malum bahsettiğim gibi geçiyor, kalıyor bize haftasonları. Bu ay sonunda taşınacağımıza göre 2 haftasonumuz var toplanıp yerleşmek için. Daha evi de temizleyemedik bu arada. Kayınvalidem güya yardıma gelmişti geçen hafta. Ama ben hamileyim diye iş yapamadım, yani yaptım ama çok çabuk yoruldum hepsi kadına kaldı. Baktılar ben oturuyorum eşim kalktı eve getirdi beni hiç değilse yemek hazırlarım dedim. Benden sonra da temizlik falan olmamış kaldı yine bize. Bu hafta biraz halledip taşıyabildiklerimizi yerleştiririz herhalde. Bebişimizin odası da hazır orada <3

5 Eylül 2016 Pazartesi

Eylül Geldi Süprizleriyle Hoş Geldi

Eylül'e bir giriş yapmışız ki peh peh peh. Yaklaşık üç aydır her yerde fellik fellik ev arıyorduk ki bir an önce borçlarını ödemeye başlayalım ben de çalışıyorken diye. Geçen hafta en son beğendiğimiz ev için bayağı bir görüşmeden sonra cumartesi sabahı gidip sözleşmeyi imzaladık. Bir yola girdik artık, kısmetse 30'unda tapuyu da alıp taşınacağız. Bu arada ben de bir hamilelik testi yapayım dedim ve ta taa. Sanırım hamilesiniz diyen bir test, zira ikinci çizgi çok silik çıktı:) Olsun bizi heyecanlandırmaya yetti. Şimdilik henüz doktora da gidemedim. Bu haftasonu gideceğim kısmetse. Bakalım ne diyecek, nasıl oluyor bu işler. Etrafımda belki 10 arkadaşım doğurdu bu zamana kadar, insan her şeyi bildiğini sanıyo ama kendi başına gelince napıcağını şaşırıyosun işte. Güzel telaşlar bizi bekler ^_^

2 Eylül 2016 Cuma

Bayramlık Sosyal Medya Temizliği

         Sabah işe geldiğimde twitter'da bir şeye bakmak için hesabımı açtım. Sonra eskiden neler yazmışım retweetlemişim bakayım derken zamanda yolculuğa çıktım. Ve farkettim ki şundan bir sene önceye kadar başkalarının tweetlerini beğenmek yerine kendi tweetlerimi yazıyormuşum. Ama bir milat var, ki ben akıllı telefona geçiş yaptığım zamana denk geldiğini düşünüyorum, o tarihten sonra kendime ait hiçbir şey yok. Son yıllarda okuduğum kitap sayısına da baktığımda iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar düştüğünü görüyorum. Üzülerek. Okuyayım diye aldığım kitaplıkta beni bekleyen onca kitap, sonra başlayıp yarıda bıraktıklarım... O zamana kadar okuduklarım da genelde roman tipindeydi. Bir süre başkasının hayal dünyasında gezinmekten ibaret. Bana ne kattı, güzel hayaller dışında hiç. Tabii ki saçma sapan televizyon programları izlemekten kat kat iyi yapmışım ama bilgi adına bir şey yok. Şimdi o da yok işte. Serviste işe gelip giderken okurdum, şimdiyse o instagram senin bu snap benim, facebookta neler oluyor derken bir bakıyorum ki eve gelmişim. Gerisi zaten rutin dünya işleri.



        Önce doğru mu düşünüyorum dedim, eşime yazdım. Kesinlikle zaman kaybı dedi. Haklı. Açtım heasplarımı. Yine kapatmaya kıyamıyorum he, dünyaya açılan kapı olarak görüyorum. Çalışmaktan gözümüzü açamıyoruz ne oluyor ne bitiyor haberim olsun diyorum. O kadar gerekli gereksiz hesap takip ediyormuşum ki, sadece postu kaydırmak için harcadığım efor bile yeter. Hatrı sayılır çoğunluğunu takipten çıkardım. Güzel oldu, elimden gelirse daha da az hesaba düşüreceğim. O kim oluyor ki benim zamanımı hakediyor, asıl ben üretmeliyim dedim. Enaniyet olarak değil, gaz verme çalışmaları olarak bakmaya çalışalım bu sözlere:)

        Lazım efendim lazım, "bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur." Temizlik imandan gelir, internetimiz sınırsız olabilir ama kıymetli zamanımız o kadar sınırlı ki!