Anne
baba olacağımızı daha dün öğrenmişiz gibi sanki. 16 haftalık derken çok anlamıyorum
ama 4 aylık mı oldu benim kuzum? Ne çabuk geçiyor zaman? Neredeyse yarılamışız
hamileliği. Hem büyüyor diye seviniyorum hem de ayrılacak benden diye
üzülüyorum. Ben farkında olmadan geçiyor gibi. Böyle her saniye hamileyim
hamileyim diye gezemem tabi ama ne bileyim arkadaşlarım hamileyken düşünüyordum
“içinde bir can büyüyor elleri kolları hiç yoktan oluşuyor insan nasıl böyle
sakin oturabilir” diye:) Gerçi napsın yani diye düşününce de cevap
bulamıyordum ama böyle hiçbir şey olmuyor gibi de oturulmazdı sanki. Aha da
oturuyorum, ben işe gelip gidiyorum o büyüyor.
Bu
hafta görmeye gittik tamm 5 hafta aradan sonra! Nerdeyse o da yalan oluyordu
eşimin aöf sınavı yüzünden. Çok üzüldüm ama çok şükür ayarlayıp gittik.
Muayeneden önce söylemem gereken bir şey var, ben orada hamile olarak
dikiliyorum sıramı beklerken ve bekleme odasında kadından çok erkek var hepsi
de oturuyor! Pes! Bir oda dolusu öküz diye geçirdim içimden kimse kusura
bakmasın. Eğer dikilemiyor olsaydım gider kaldırırdım birisini. Biz otururken
ben gözetliyorum hamile bir bayan ayakta kalmasın diye. Yani bunu bir erkek
akıl edemiyor olabilir İstanbul şartlarında. Herkes kendisini düşündüğü için.
Ama yanındaki hamile karısı empati yapabilmeli biraz… Neyse 45 dakika
bekledikten sonra girdik muayeneye. Baktık kalbi atıyor pıt pıt. Kafasını falan
ölçtük, göbeği kafasından büyük iyi bakmışsın diye takıldı doktor. Yani ben ne
yesem çıkarıyorum ama o bulmuş bari beslenecek bir şeyler dedim sevindim:) Baya
minik insan dolaşıyor içimde. Dönüyor hareket ediyor. İnanamadım hareket
ettiğini görünce. Ben henüz hissetmiyorum ya öyle sabit duruyordur sanıyormuşum
demek ki. Kıpır kıpır görünce çok heyecanlandım eşime de dönüp diyorum görüyo
musun hareket ediyo diye. Hem gülüyorum hem gözümden yaş süzülüyor, çok değişik
bir duygu. Hemşire de diyor neye ağlıyorsunuz ben hiç duygulanmadım böyle. Sen
ruhsuzsan ben napayım şimdi:\ Zaten yarım yamalak görebiliyorum yattığım
yerden. Kafamı kaldırınca da karnım geriliyormuş gözümle görmeye çalışıyorum.
Neyse sıra geldi cinsiyeti öğrenmeye. Ama bize yan poz verdiği için biraz
dürttük. Ultrasonla karnıma biraz bastırınca kıpır kıpır döndü falan. Sonra
ekranda istediğimiz firikikler:) Fotoğrafını çektik belgelerle konuşuyoruz.
“Erkek %99, yani kestirip çıkmazsa kesin diyebiliriz” dedi doktor. Haha biz
seni kız bekliyorduk oğlum çok şaşırttın bizi. Bilmiyorum eşim ne hissetti, kız
olsa daha mı çok sevinirdi. Böyle zamanlarda tepki vermiyor ben de
anlayamıyorum. Ama tepki veremediğine göre görünce çok seviniyor herhalde diye
düşünüyorum. Benim için değişen bir şey olmadı, ama çok kıza hazırlamışım
önceki muayenede doktor kız olabilir dediği için. Kızlar daha narin oluyorlar
güya, çok korkuyordum ya bir şey olursa diye. Şimdi erkek ya sanki kendisini
koruyabilirmiş gibi daha rahat hissediyorum. Kendimi kandırıyorum tabi ki
minnacık bebiş nasıl korusun kendisini. 230 grammış enem bi avuç bebiş^_^ Sonra
indim masadan ama o heyecanla üstümü toplamayı bile zor akıl ettim resmen. Sizi
de tartalım dediler, dırırımm o an. Bizim baskül bozuk olduğundan kilomdan
falan haberim yok. 70 görmeye hazırladım kendimi. Çıktım, 64! E zayıflamışım bi
kilo. Neyse bebeğin kilosu iyiymiş ya benimki önemli değil. Görünümde gayet
tosunum maşallah:) Böyle mutlu mesut çıktık işte. Sağlıklıymış haberini de
alarak. Sonra o fotoğraflarına bakarak:)
Tabi
canım arkadaşım bekliyordu kaç haftadır doktora gidelim diye. Yazdım “son
tahminleri alalım” diye. “kııııız, içimden bi ses de erkek diyo ama senin kızın
çok tatlı olur ya” yazmış. “oğlum da yakışıklı olur la” dedim. Ardından önce
yüzünün göründüğü fotoğrafı attım, sonra da pipisinin hahaha. Açıp gösterdi
napim. Tabi arkadaşım bundan birkaç ay önce neredeyse kadın doğum doktoru
olacak kadar araştırma yapmış olduğundan teşhisi koydu erkek bu la diye. Süprizli
bebek hepimizi ters köşe yaptı. Sonra babamı aradım, o sormaz şimdi ya kötü bi
şey varsa diye korkudan. Bursa’daymış. Gurbetteyim diyor. Biz doktora gittik
baba hiç sormuyosun torununu dedim. Aklımda da iyiyse sen söylersin diye
soramıyorum dedi. İyiymiş kilosu falan. Göbeği varmış dedim:) Sonra
cinsiyetini öğrendik, erkekmiş dedim. Kahkaha attı, kız da desem çok sevinirdi
ki. İlk torunu Allah nasip ederse. Beşik yapalım ona dedi. Bilmiyom nasıl
yapçaz ama bi beşik sözü verdi. Olmazsa ben başımın çaresine bakarım doğuma
doğru artık.
Sonra,
gün uzun bitmiyor. Eşimin erkek kardeşi bize çok yakın bir lisede yatılı liseye
başladı. Bu hafta gitmeyecekmiş eve, onu aldık bize getirdik. Yurtta kalıp ne
yapacak zaten. En azından abisi İngilizce dersine yardım ediyor. Bence verimli
bir haftasonu geçirdi. İnşallah kendisi de memnun kalmıştır. Kayınvalideme de
ben haber verdim. Öğrendik anne söylim mi dedim, kız mı erkek mi neymiş dedi,
erkekmiş dedim. Kız istiyordu biliyorum, büyüyünce bana ev işlerine yardım eder
diye. Yoksa cinsiyet ayırdığından değil. Laf aramızda bir kız iki erkek
evlattan en çok benim eşimi seviyor bence. Sonra rengini sordu hahaha.
Valla bize siyah beyaz gösteriyorlar ama inşallah zenci değildir demek istedim.
Orası sürpriz artık doğunca görücez inşallah dedim. Sonraa kardeşimin eşine
yazdım. Ona da sordum kız mı erkek mi son kez soruyorum diye. Kııız ama erkek
di mi abla dedi:) Aynen canım kız ama erkekmiş dedim. Hayırlı olsun dedi.
Sonra kardeşimi aradım haber vermeye. Eşin söyledi mi dedim, cinsiyeti
öğrendiğinizi söyledi ama ne olduğunu söyletmedim dedi. Ben de söylemim mi
sürpriz mi olsun doğumda dedim. Sen bilirsin yani çocuk sizin şimdi ne diyim
dedi. Çok net gördük sen düşün dedim. Anladı tabi, hayırlı olsun abla inşallah
sağlıcakla alın kucağınıza dedi. Onlar bebeklerini kaybedeli tam bir yıl oldu.
Aşağı yukarı bu haftalardaydılar Allah sonunu benzetmesin de. Rabbim inşallah
onlara da istediklerinde hayırlısıyla sağlıklı sıhhatli nasip eder tekrardan…
Eşim de erkek çocuğa bayılan bir teyzesi var, ilk onu aradı sevinsin diye.
Annem tekne kazıntısı olduğu için ablaları annesi yaşında falan. Bu teyzemin de
kendi çocuğu olmamış, en çok o dua ediyordu herhalde. Çok sevinmişler
sülalecek. Gün varmış akraba günü. Annem herkese söylemiş eşim arayıp tek tek
haber verene kadar. Bidahakine en son sana haber vericem diyodu telefonda:) Herkes
eşimin küçüklüğünü bekliyor naparım o kadar yaramaz çocukla! Allah hayırlısıyla
dozunda yaramaz versin ne diim:)
Pazar günü de o bahsettiğim
kardeşim kadar sevdiğim arkadaşımı ailesiyle kahvaltıda ağırladık. Bebeği 5
aylık oldu, o kadar tatlı ki. Daha konuşmuyor haliyle ama olaylara tepkileri
ömürlük. Bizim kuşu görünce böyle şaşkın bakışlarla öne atıldı direk. Nasıl
tanımaya çalışıyor etrafını. Ağzına ne yaklaştırsak yemeye yelteniyor. Biz de
tatlılıktan onu yiyeceğiz haberi yok. Maşallah Allah nazardan saklasın. Dedim
onun kızını severiz bizim de oğlanı inşallah. Hepsinden var elde:)
Böyle güzel haberlerle
dolu, yoğun uzun bir haftasonuydu işte. Hafta içi beş günde hiçbir şey olmayıp
haftasonu 2 günde bunca şey olması ne kadar ilginç. Haftada iki gün yaşıyoruz
adeta!