12 Aralık 2013 Perşembe

Büyümese Miydik Ki?

Biraz önce kitap okurken bir cümleyle karşılaştım. Diyor ki: "Yemek yemek dikkat ister. Yemeğin tadına varmak ayrı, keyfine varmak ayrı özen gerektirir." Farkettim ki ben çoğu zaman aklımda başka düşünceler olduğu için sadece yiyecekleri ağzıma atıyorum. Ne yedim, ne kadar yedim, tadı nasıldı anlamadan tabağım bitince görev tamamlandı diyor ve kalkıyorum! Bu da kafamın çok dolu olmasından kaynaklanıyor tabii ki. Oysa ki hatırlıyorum da; çocukken annemin yaptığı yemeklerin tadı ve kokusu hala aklımda. Ama öğlen ne yediğimi hatırlamam için durup bir düşünmem gerekiyor. Çoğu zaman da aklımı meşgul eden şeyler işyerindeki sıkıntılar malesef.

Mesela yarın sabah toplantımız var, haftalık hesaba çekilme de diyebiliriz. Ne diyeceğiz ne hesap vereceğiz diye bugün iş yapamadık desem yeri. Ahirette nasıl hesap vereceğim diye bu kadar düşünsem ermiştim şimdiye kadar. Allah affetsin, dünya işlerine ne kadar dalar ahireti unutursak rabbim de bizi o kadar meşgul ediyor işte. Sorumluluklar arttırkça hayat da zorlaşıyor. Mesainin son yarım saatinde arkadaşlarla düşüncelerimiz şu yöndeydi:
 -İntihar mı etsem de gelmesem yarın?
-Uyuya mı kalsam ya?
-Hasta olup yataklara mı düşsem, rapor alır gelmem?
-Ben yarın izin alacağım yaa bu ne böyle sinir stres gerilim.
Ben de hepsinden ortaya karışık bir bahane uydurmayı düşünüyorum. Şu yaşadıklarımızı müdürümüz öngörse bizi yine de bırakır gider miydi acaba? Giderdi tabi, onun da sebepleri vardır.

Neyse, ne diyordum.Biz büyüdük ve kirlendi dünya!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder