29 Mayıs 2014 Perşembe

300 Spartalı

Bu filmi izlemek için bu kadar geç kalmama çok üzüldüm. Ne zamandır aklımdaydı, en sonunda evdeki televizyon bozuldu da açtık bir film izledik.

Anladığım kadarıyla yazacağım, çok odaklanamamış olabilirim yer ya da insan isimlerine... Sene milattan önce 480. Kendisini dünyanın hakimi ilan eden Pers hükümdarı Xerxes denen yaratık; Yunan şehirlerinden biri olduğunu tahmin ettiğim Sparta'nın kralı Leonidas'a elçi gönderiyor. Leonidas da Gerard Butler, yakışmış ne yalan söyleyeyim. Neyse, elçi diyor ki; "Gel hükümdarlığımız altına gir, sen de rahat et biz de". Bu sırada Kraliçe baya bir sinirlenip lafa karışıyor. Elçi krala dönüp: "Bunca erkeğin olduğu bir yerde bu kadın ne cüretle böyle konuşabiliyor?" diye çemkiriyor. Kral Leonidas bu yorumu o kadar olgunlukla karşıladı ki şaşırmadan edemedim. Sonra elçi bir kuyunun başına kadar geliyor yürüye yürüye. Ve "ben elçiyim, elçiye dokunamazsınız böyle bir şey hiçbir yerde olmaz. This is madness" şeklinde konuşuyor. Leonidas da mealen diyor ki: "Buraya kadar gelip benden teslim olmamı istiyorsun, size savaşmadan boyun eğmemizi istiyorsun, bir de kraliçeme hakaret ediyorsun... This is Spartaaa" deyip bir tekmeyle Pers gevurunu ve beraberindeki ekibi o kuyuya yuvarlayıveriyor. Ülkesini savunmasına mı hayran olursun hanımını yedirmemesine mi :)

Burdan sonra işler pisleşiyor tabi ister istemez. Elçiyi kuyuya yuvarlamak savaş demek. Ama Sparta kahinleri "savaşa hayır" diyorlar ve kralın elini kolunu bağladıklarını sanıyorlar. Leonidas da yine hanımından almış olduğu gazla en iyilerinden 300 savaşçı seçiyor. Devletin ileri gelenleri yollarını kesiyor, savaşa izin çıkmadı bu yaptığın yasalara aykırı diyorlar. "Savaş mı? Savaştan bahseden mi oldu biz yürüyüşe çıkmıştık" diye bir cevap veriyor ki burda bir koptum. Velhasıl helalleşip yola çıkıyorlar. Konuşlanacakları geçide geldiklerinde karşılarında yüz bin kişilik bir ordu buluyorlar. Topu topu 300 kişi! 10 gün orda her türlü yaratığa, saçma sapan savaş hilelerine, her şeye karşı koyuyorlar. Bu sırada bizim yaratık Xerxes de gelip gidip teslim ol diyor. Ona da bir karşı koyuşu var ki helal olsun!


Filmden çok etkilendiğim için biraz fazla ayrıntılı anlattım. Ama izlemedim yaşadım diyebilirim. Elime bir mızrak verip salsalar ben de savaşacaktım... Filmi izlerken belki şikayet ettiğim tek şey: adamlar cıbıl! Yani şu yukarıdaki resimde de görüldüğü gibi saklayacak bir şeyleri olmadığını gayet net bir şekilde ifade etmişler. Tamam Allah bağışlasın six packlerinizi de olan var olmayan var insafsızlar! Bir erkeğe meslek olarak bir memurluğu bir de askerliği hep çok yakıştırmışımdır. Kabul asker eşi olmak zor bir şey ama erkeğin doğasında bu var. Savaşmak, disiplin, güç! Kendi kardeşimde yakından tanık olduğum için söylüyorum, çocuğun günler haftalar boyunca tek çalışan kası parmak kaslarıydı. Olur mu böyle ya sen gençsin. O kaslar erkeklere öylece oturmak için verilmemiş. Ha tarla vardı da o mu çalışmadı? O da doğru ama yine de gençliğin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani filmi izlerken bayağı bir düşündüm bu durumu... Herneyse, bu filmi de sıkıldıkça açar açar izlerim artık, vatana millete hayırlı uğurlu olsun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder