14 Şubat 2014 Cuma

Robert T. Kiyosaki - Zengin Baba Yoksul Baba

Nihayet bu sabah bitirebildim okumayı. 2014 yılının da ilk biten kitabı olmuş hayırlı olsun. Bu arada Robert T. Kiyosaki'nin "Genç Emekli Zengin Emekli" ve "Yatırımcılık Klavuzu" kitaplarını da aldım, sırada onlar var.

"Zengin Baba Yoksul Baba" bir kişisel gelişim kitabı mıydı? Bir yönüyle evet, bir çok yönüyle hayır. Bana yatırım ve paraya bakış açısından pek çok şey kattı bu yüzden kesinlikle süper bir kişisel gelişim kitabı. Ama diğer kitaplar gibi züppe bir şekilde bir anda harikalar yaratmanızı bekleyen bir üslubu yok. Yazar kendi hayatında para ile olan ilişkisinin nasıl olduğunu, 47 yaşında emekli olmasını ve şu anki mal varlığını sağlayan tutumunu anlatıyor. Bize de "ben böyle yaptım sonucu bu şekilde. Siz ister uygularsınız ister paraya köle olursunuz" diyor. En sonunda derdimden anlayan birisine rastladım:) Önceki yazılarımda çok kez yazdığım ve hergün düşündüğüm şeyi yazar söylüyor. Kendi tabiriyle "Fare Yarışı" içerisindesiniz diyor. Her ay maaş için çalışıyor, sonra o maaşı ihtiyacınız olan ya da olmayan bir yerlere harcayıp yine maaşa muhtaç kalıyorsunuz diyor-ki çok haklı-. Ben de bunları düşünüyordum zaten ama bir çıkış yolu bulamıyordum. Zaten onun dünyaca ünlü bir yazar olması da benim kilitlendiğim bu noktada onun çare üretmeye başlamasından kaynaklanıyor.

Kitabın başlığını okuduğumda yazarın annesinin iki evlilik yaptığını ve iki babası olduğunu düşünmüştüm. Oysa ki yazarın çocukken en yakın arkadaşının babası zengin babam olarak bahsedilen baba. Kendisini bu fare yarışından kurtarmış olan ve çocuklara da bunu öğreten taraf. Yazarın kendi babası ise öğretmen, devletin verdiği maaşla geçinmeye çalışan kendi halinde bir insan. Yoksul baba yazara sürekli okuyup ayaklarını yere sağlam basmasını, güzel bir işe girmesini öğütlüyor. Zengin babası ise ayaklarını yere zekice basmasını, okumasını ama finans ile ilgili bir alanda okumasını ve kendi işini kurup altında zeki insanlar çalıştrmasını öğütlüyor. "Para için çalışma, bırak para senin için çalışsın" diyor. Çok mantıklı fikirler değil mi? Uyguladığı yöntemlerde gerçekten finansal zekanın gelişmiş olması gerekiyor. Benim durduğum yerle onun durduğu yer çok farklı. Elinde 5bin dolar nakit parası varken bunu 5 yıl içerisinde 1milyon dolara çeviriyor.


Ama nasıl? Eşiyle birlikte bir gayrimenkul şirketleri var mesela. Piyasayı iyi takip ediyor. Elinde para yokken bile arkadaşından depozitoyu ödemesine yetecek kadar borç alıp bir apartman alıyor. Bir iki ay içerisinde o binayı iki katı fiyata satıyor, hem borcunu ödüyor hem de bina parası kadar bir para ona kalıyor. Bu uyguladığı bir yöntem. İcradaki ya da ipotekli evleri takip ediyor. Bu bizim ülkemizde yapılabilir mi diye baktım, yapılabilir ama bazı icra mahkemelerini artık mafyalar ele geçirmiş ve piyasayı pek de başkasına bırakmıyorlarmış anladığım kadarıyla. Aynı zamanda şirket sahibi olduğu için emlak danışmanı, borsa danışmanı, avukatı vs. gibi her alanda danışabileceği insanlar var etrafında. Ben tek başıma icradan ev almaya kalksam malesef resmi evrakları anlamayacağım için başıma bela almam kuvvetle muhtemel olurdu herhalde. Ama yazar da bunu söylüyor işte. Kaybedenlere bir şey önerdiğimde bana neden olamayacağını açıklarlar, bense denemeden göremeyeceğinizi düşünüyorum diyor.

Kitaptan sonra yanıma kâr kalan finansal yönden kendimi geliştirmem gerektiğini öğrenmem. Tamam yatırım yapıyorum ama kafama göre. Altın yükselecek gibi geliyorsa alıyorum, hisselerin düşmesi yükselmesi neye bağlı bilmiyorum. Dolar, euro neyden etkilenir malesef fikrim yok. Allah'a emanet yöntemi ile ilerliyorum resmen. Şu ana kadar bir şekilde batmamış olmamın tek nedeni sabırlı olmam sanırım. Ama hakikaten, okulda bize parayı kazanmamız için diploma veriyorlar ama o parayı nasıl yöneteceğimiz ya da kullanacağımız hakkında bir fikrimiz yok malesef. İşte benim hedefim bunu öğrenmek, elim erdiğince gücüm yettiğince.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder