28 Kasım 2016 Pazartesi

4 Ay Ne Çabuk Geçti?!

      Anne baba olacağımızı daha dün öğrenmişiz gibi sanki. 16 haftalık derken çok anlamıyorum ama 4 aylık mı oldu benim kuzum? Ne çabuk geçiyor zaman? Neredeyse yarılamışız hamileliği. Hem büyüyor diye seviniyorum hem de ayrılacak benden diye üzülüyorum. Ben farkında olmadan geçiyor gibi. Böyle her saniye hamileyim hamileyim diye gezemem tabi ama ne bileyim arkadaşlarım hamileyken düşünüyordum “içinde bir can büyüyor elleri kolları hiç yoktan oluşuyor insan nasıl böyle sakin oturabilir” diye:) Gerçi napsın yani diye düşününce de cevap bulamıyordum ama böyle hiçbir şey olmuyor gibi de oturulmazdı sanki. Aha da oturuyorum, ben işe gelip gidiyorum o büyüyor.

      Bu hafta görmeye gittik tamm 5 hafta aradan sonra! Nerdeyse o da yalan oluyordu eşimin aöf sınavı yüzünden. Çok üzüldüm ama çok şükür ayarlayıp gittik. Muayeneden önce söylemem gereken bir şey var, ben orada hamile olarak dikiliyorum sıramı beklerken ve bekleme odasında kadından çok erkek var hepsi de oturuyor! Pes! Bir oda dolusu öküz diye geçirdim içimden kimse kusura bakmasın. Eğer dikilemiyor olsaydım gider kaldırırdım birisini. Biz otururken ben gözetliyorum hamile bir bayan ayakta kalmasın diye. Yani bunu bir erkek akıl edemiyor olabilir İstanbul şartlarında. Herkes kendisini düşündüğü için. Ama yanındaki hamile karısı empati yapabilmeli biraz… Neyse 45 dakika bekledikten sonra girdik muayeneye. Baktık kalbi atıyor pıt pıt. Kafasını falan ölçtük, göbeği kafasından büyük iyi bakmışsın diye takıldı doktor. Yani ben ne yesem çıkarıyorum ama o bulmuş bari beslenecek bir şeyler dedim sevindim:) Baya minik insan dolaşıyor içimde. Dönüyor hareket ediyor. İnanamadım hareket ettiğini görünce. Ben henüz hissetmiyorum ya öyle sabit duruyordur sanıyormuşum demek ki. Kıpır kıpır görünce çok heyecanlandım eşime de dönüp diyorum görüyo musun hareket ediyo diye. Hem gülüyorum hem gözümden yaş süzülüyor, çok değişik bir duygu. Hemşire de diyor neye ağlıyorsunuz ben hiç duygulanmadım böyle. Sen ruhsuzsan ben napayım şimdi:\ Zaten yarım yamalak görebiliyorum yattığım yerden. Kafamı kaldırınca da karnım geriliyormuş gözümle görmeye çalışıyorum. Neyse sıra geldi cinsiyeti öğrenmeye. Ama bize yan poz verdiği için biraz dürttük. Ultrasonla karnıma biraz bastırınca kıpır kıpır döndü falan. Sonra ekranda istediğimiz firikikler:) Fotoğrafını çektik belgelerle konuşuyoruz. “Erkek %99, yani kestirip çıkmazsa kesin diyebiliriz” dedi doktor. Haha biz seni kız bekliyorduk oğlum çok şaşırttın bizi. Bilmiyorum eşim ne hissetti, kız olsa daha mı çok sevinirdi. Böyle zamanlarda tepki vermiyor ben de anlayamıyorum. Ama tepki veremediğine göre görünce çok seviniyor herhalde diye düşünüyorum. Benim için değişen bir şey olmadı, ama çok kıza hazırlamışım önceki muayenede doktor kız olabilir dediği için. Kızlar daha narin oluyorlar güya, çok korkuyordum ya bir şey olursa diye. Şimdi erkek ya sanki kendisini koruyabilirmiş gibi daha rahat hissediyorum. Kendimi kandırıyorum tabi ki minnacık bebiş nasıl korusun kendisini. 230 grammış enem bi avuç bebiş^_^ Sonra indim masadan ama o heyecanla üstümü toplamayı bile zor akıl ettim resmen. Sizi de tartalım dediler, dırırımm o an. Bizim baskül bozuk olduğundan kilomdan falan haberim yok. 70 görmeye hazırladım kendimi. Çıktım, 64! E zayıflamışım bi kilo. Neyse bebeğin kilosu iyiymiş ya benimki önemli değil. Görünümde gayet tosunum maşallah:) Böyle mutlu mesut çıktık işte. Sağlıklıymış haberini de alarak. Sonra o fotoğraflarına bakarak:)

      Tabi canım arkadaşım bekliyordu kaç haftadır doktora gidelim diye. Yazdım “son tahminleri alalım” diye. “kııııız, içimden bi ses de erkek diyo ama senin kızın çok tatlı olur ya” yazmış. “oğlum da yakışıklı olur la” dedim. Ardından önce yüzünün göründüğü fotoğrafı attım, sonra da pipisinin hahaha. Açıp gösterdi napim. Tabi arkadaşım bundan birkaç ay önce neredeyse kadın doğum doktoru olacak kadar araştırma yapmış olduğundan teşhisi koydu erkek bu la diye. Süprizli bebek hepimizi ters köşe yaptı. Sonra babamı aradım, o sormaz şimdi ya kötü bi şey varsa diye korkudan. Bursa’daymış. Gurbetteyim diyor. Biz doktora gittik baba hiç sormuyosun torununu dedim. Aklımda da iyiyse sen söylersin diye soramıyorum dedi. İyiymiş kilosu falan. Göbeği varmış dedim:) Sonra cinsiyetini öğrendik, erkekmiş dedim. Kahkaha attı, kız da desem çok sevinirdi ki. İlk torunu Allah nasip ederse. Beşik yapalım ona dedi. Bilmiyom nasıl yapçaz ama bi beşik sözü verdi. Olmazsa ben başımın çaresine bakarım doğuma doğru artık.

      Sonra, gün uzun bitmiyor. Eşimin erkek kardeşi bize çok yakın bir lisede yatılı liseye başladı. Bu hafta gitmeyecekmiş eve, onu aldık bize getirdik. Yurtta kalıp ne yapacak zaten. En azından abisi İngilizce dersine yardım ediyor. Bence verimli bir haftasonu geçirdi. İnşallah kendisi de memnun kalmıştır. Kayınvalideme de ben haber verdim. Öğrendik anne söylim mi dedim, kız mı erkek mi neymiş dedi, erkekmiş dedim. Kız istiyordu biliyorum, büyüyünce bana ev işlerine yardım eder diye. Yoksa cinsiyet ayırdığından değil. Laf aramızda bir kız iki erkek evlattan en çok benim eşimi seviyor bence. Sonra rengini sordu hahaha. Valla bize siyah beyaz gösteriyorlar ama inşallah zenci değildir demek istedim. Orası sürpriz artık doğunca görücez inşallah dedim. Sonraa kardeşimin eşine yazdım. Ona da sordum kız mı erkek mi son kez soruyorum diye. Kııız ama erkek di mi abla dedi:) Aynen canım kız ama erkekmiş dedim. Hayırlı olsun dedi. Sonra kardeşimi aradım haber vermeye. Eşin söyledi mi dedim, cinsiyeti öğrendiğinizi söyledi ama ne olduğunu söyletmedim dedi. Ben de söylemim mi sürpriz mi olsun doğumda dedim. Sen bilirsin yani çocuk sizin şimdi ne diyim dedi. Çok net gördük sen düşün dedim. Anladı tabi, hayırlı olsun abla inşallah sağlıcakla alın kucağınıza dedi. Onlar bebeklerini kaybedeli tam bir yıl oldu. Aşağı yukarı bu haftalardaydılar Allah sonunu benzetmesin de. Rabbim inşallah onlara da istediklerinde hayırlısıyla sağlıklı sıhhatli nasip eder tekrardan… Eşim de erkek çocuğa bayılan bir teyzesi var, ilk onu aradı sevinsin diye. Annem tekne kazıntısı olduğu için ablaları annesi yaşında falan. Bu teyzemin de kendi çocuğu olmamış, en çok o dua ediyordu herhalde. Çok sevinmişler sülalecek. Gün varmış akraba günü. Annem herkese söylemiş eşim arayıp tek tek haber verene kadar. Bidahakine en son sana haber vericem diyodu telefonda:) Herkes eşimin küçüklüğünü bekliyor naparım o kadar yaramaz çocukla! Allah hayırlısıyla dozunda yaramaz versin ne diim:)

      Pazar günü de o bahsettiğim kardeşim kadar sevdiğim arkadaşımı ailesiyle kahvaltıda ağırladık. Bebeği 5 aylık oldu, o kadar tatlı ki. Daha konuşmuyor haliyle ama olaylara tepkileri ömürlük. Bizim kuşu görünce böyle şaşkın bakışlarla öne atıldı direk. Nasıl tanımaya çalışıyor etrafını. Ağzına ne yaklaştırsak yemeye yelteniyor. Biz de tatlılıktan onu yiyeceğiz haberi yok. Maşallah Allah nazardan saklasın. Dedim onun kızını severiz bizim de oğlanı inşallah. Hepsinden var elde:)

      Böyle güzel haberlerle dolu, yoğun uzun bir haftasonuydu işte. Hafta içi beş günde hiçbir şey olmayıp haftasonu 2 günde bunca şey olması ne kadar ilginç. Haftada iki gün yaşıyoruz adeta!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder