27 Ocak 2017 Cuma

Bir Eğitim Serüveninin Daha Sonuna Geldik

      Çok şükür. Mezun olduğumdan beri, yani yaklaşık 5 senedir, yüksek lisans da yüksek lisans. ALES'im varken yapaydım, yok YDS'den yüksek not alaydım diye diye her dönem her iki sınava da giriyordum ne olur ne olmaz dursun kenarda diye. En son canıma tak etti ve bir arkadaşım da o sırada uzaktan eğitime başlayınca ben de yapayım da bitsin bu muhabbet dedim.

      Normal şartlarda kendi mezun olduğum okulumda, işimle alakalı bir bölümde ve örgün öğrenim olarak yapmak istiyordum. Zaten o yüzden bu kadar sene olmadı. İşyerim ve o zamanlarki yöneticim haftada bir iki kez saatlik de olsa izin almama dayanamadıkları için iş saatlerinde gidemezdim okula. E okulla evim ayrı iki ilde olacaktı adeta, iş çıkışı okula gidip gece 10larda 11lerde eve gelme ve sabah 5.30'da kalkıp işe gitme gibi bir şansım da olmayacağı için ikinci öğretim de olamıyordu. Bu uzaktan eğitim işi olur ya dedim, evimden mis gibi katılırım derslere. Bana yeni bir dünya görüşü de katar dedim. Marmara Üniversitesi'nde işletme olmadığı için kaldım Sakarya Üniversitesi'ne. Bir şekilde Allah nasip etti ve oldu.

      Ama program istediğim gibi değildi. İlk olarak dersler başladığında farkettim ki tezsiz yüksek lisans da yapsan, güya akademik değil iş hayatına yönelik de dense o dersler yine teorik. Hadi müfredat bu dedim ama hocalar da haliyle iş hayatında ve dünyadaki gelişmelerden bi haber ve bırak öğrencilere bir şey katmayı, önce kendilerini geliştirmeleri lazım bence. Yönetim dersi alıyorum örneğin, başlıyoruz teee 1800lü senelerde bilmemkim ne demiş öbürü ne savunmuşlardan. Şu an bana ne faydası var ne anladım bu işten? Son dönem Müşteri İlişkileri Yönetimi dersi aldım mesela. Benim bizzat çalıştığım direktörlüğün adı Müşteri İlişkileri Yönetimi yahu. Sular seller gibi aynı dili konuşmalıyız hocayla. Ama gel gör ki yine yaklaşımlar teoriler yüzyıllar öncesine ait bilgiler. Halbuki ben şu an güncel sektörde yaşanan gelişmelerin aktarılmasını, hatta mümkünse gelişmelerin nereye doğru gittiğinin tartışılmasını isterdim. Çünkü bana katkısı olacak olan bu.

      Bir başka pişmanlığım ise, okuldu. Tamam Sakarya Üniversitesi çok iyi hoş olabilir. Ama ilk olarak malum olduğu üzere uzaktan eğitim yüksek lisans, askerlikten kaçan arkadaşların kaydolup bir daha da yüzüne bile bakmadıkları bir ortam olarak yayılmış. Bir diğer unsur, lisans eğitimim Yıldız Teknik Üniversitesi, yüksek lisans Sakarya deyince iş görüşmelerinde "ne alaka şimdi" gibi bir yaklaşımla karşılaştım. Zaten aslında orada uyandım. Ne olursa olsun insanlar nasıl kaliteden önce markaya bakıyorlarsa eğitimde de önce okulun adına bakıyorlar. Sen istediğin kadar açıkla şöyle böyle, Marmara'da işletme yoktu benim de okula gitme imkanım yoktu falan diye. Lisansımı güzel bir okulda yapmış olmamla topladığım bonusları yüksek lisansımı söylediğimde kaybediyordum. Sonraları söylememeye karar verdim hatta.

      Son durumda not ortalamam yettiği ve gerekli ders sayısını da tamamladığım için projem kabul edilirse mezun olacağım haftaya inşallah. Ama yorgun argın eve geldikten sonra açıp akşamın bi saati o derslere katılmak hiç kolay olmuyor bu bir gerçek. Hele de evliyken daha da zor, bekarken yine bir nebze daha kolay olabilir bilmiyorum. Bir diğer unsur da hocaları bir kez bile yüzyüze göremedik. Yarın proje sunumum var, danışman hocamın 3 dönemdir öğrencisiyim ve adamın ancak ben arayıp da "hocam proje konusu önerilerimle ilgili mail attım dönüş yapmadınız" demem üzerine işletmeden öğrencisi olduğundan haberi oldu! Tahmin edersiniz ki süper bir danışmanlık süreci geçirdik. O mu bana danışıyor ben mi ona danışıyorum anlamadım. Proje savunması sunum mu olacak soru-cevap mı olacak diye aradığımda "savunma mı var bu hafta, hangi gün saat kaçta?" diye bana danıştı "danışman" hocam sağolsun. Umarım yeterince yardımcı olabilmişimdir kendisine.

      Yarın son kez olmasını umarak okula çıkıp bu serüveni de böyle noktalamayı umuyorum. Bunu saymam örgün öğretime de beklerim diyorum kendime :) Bir bakmışım işi bırakmışım çocuklar da büyümüş, neden olmasın?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder